17 Temmuz 2017 Pazartesi

Farklılık Derken Öyle Değil

Selam okuyucu. Uzun zamandır yazmıyorum farkındayım ama bu zaman sürecinde yine her zaman olduğu gibi kafamda birçok şey kurguladım. Yine acıyan insanlar oldu bana, yine yaftalayanlar.
İnsanımızı anlamakta zorluk çekmiyorum artık. Çünkü varacağı yer buydu kitlesel psikolojimizin. Her şeyi bir yerlere bağlama, hep bir bit yeniği arama, kendi düşüncelerinden başka ihtimaller olduğunu düşünememe hepimizin zaman zaman hastalığı olmuştur, olacaktır da. Bunu ortadan kaldırmaya imkan yok, olmamalı da. Bazen farklılıkları görmek için bu taşımlar gerebiliyor çünkü.
Farklılık derken bahsettiğim şey üstünlük değil, bunu da anlayamayanlar olur, farklı oldun, üstün olacaksın diye bir kaide yok. Burda bahsettiğim farklılık, bildiğin farklılık işte. Sözlük anlamıyla farklılık. Ama insanlar bunu asık suratlı mavi smileyler içinde gülen sarı bir smiley olarak düşündükleri için, farklılık onlara üstün geliyor.

Ki bunun olmasının farklı bir sebebi daha var.
Farklı olmak yanlış yapmayı da beraberinde getirir dostum. Eleştirilebilirsin, yaftalanabilirsin, kenara itilebilirsin. Hatta insanlar senin beyninden geçen binlerce impulsu görmezden gelerek kendi miniminnacık, yalnız gezen impulslarını sana hiç bilmediğin bir şey gibi de sunmaya çalışabilirler. Sana en çok koyan da bu olur zaten.
"Heh ben farklı oldum artık insanlar beni el üstünde tutar, sokakta yürürken "bu bilmem kim değil mi?" diyerek selam verir hürmet eder." Diye bir beklentin varsa zaten mevzudan bihabersin demektir.
Farklılık nedir dostum biliyo musun? Farklılık sınıfa öğretmen soru sorduğunda herkes bir şıkkı seçerken senin diğer şıkkı seçmendir. Şansın görünürde %50 olsa da, yanlış yapsan da, farklı bir yorumun vardır ve farklısındır. Bil ki orda yanlış yapsan da o sana büyük bir artı olarak dönecektir.
Burda bahsettiğim mevzular gözle görülür şeyler değil dostum. Olmayacak da zaten. Olursa sorun olur. "Al benim farkım bu dersen abes olmaz mı sence de?
İşte bunun için farklılığın kendisi de, senin farkın da göreceli olarak kalır.
Sen fıçının içinde yaşarken: "Al sana farklılık, farklı oldun da iyi mi oldu?" derler.
Bunun için dostum, hani senin süzgecin var ya, her düşünceyi incelerken kullandığın; işte onu insanları dinlerken de kullan. Kullan ki kimse seni eleştireyim derken, öz benliğine, değer yargılarına dokunamasın.
Dokunamasın ki sen de hayatında kıstas olarak belirlediğin şeylerden ödün verme. Yoksa benim gibi her şeyi düşünürken ruhundan da, fiziğinden de parçalar dökülür. Ruhun yaşlanır, bedenin isyan eder.
Bunu bi düşün, ölç biç. Fikrin, söylemek istediğin bir şey varsa da bana ulaş. Ben buralardayım.
Söylediklerimle sana acemice de olsa bir şeyler sunabilmek, yardımcı olabilmek amacım. Başarılı olabiliyorsam ne mutlu bana.
Sevgilerimle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder