17 Temmuz 2017 Pazartesi

Boşluk: Varlığın Değil Yokluğun Cazibesi

Dostum beri bak.
Ne görüyorum bu millette biliyo musun? Bastırılmışlık. Öyle esprilere konu olduğu veya ekranlarda bas bas bağırıldığı gibi falan değil. Kundağa sımsıkı sarılmış çocuğun hissettiği gibi, düğünde oynaması için zorla kaldırılmış birini hissettiği gibi. Gerçekten öyle.
İnsanlara zorla şunları yaptırıyorlar, bunları yapmaya yöneltiyorlar, bunlarsa benim kendi seçimim diyenlerin hissettiği bir baskı bu. Bu insanlar dışarıda onların tabiriyle gayet "cool" ve " free" takılırlarken içlerinde hissettikleri bastırılmışlıktan bahsediyorum.
Adını vermeyeceğim bi online sözlük -ki hemen hangisi olduğunu anlayacaksınız- açık açık ortaya koydu bunu. Çevrelerine gayet özgür ve rahat gözüken insanlar bastırılmışlıklarından arınmak için bunun gibi yerlere sığındı.
Kaba, terbiyesiz denilecek hareketlerde bulunan erkekler, orasını burasını sergilemekten çekinmeyen kızlar böyle yerlerde popüler oldu. O meşhur her düşünceye saygı duyanlar, burda saygı duyuyorum dediklerine sövdü, susmak zorunda kaldıklarına ise kinlerini kustular.
Bir kez daha acıdım insanlara. Neden dedim? Neden özü sözü bir dosdoğru olamıyorlar? Olamayacaklar. Arayıp arayıp bulamayacaklar. Neyi mi? İçlerinde hissettikleri o derin boşluğun sebebini... Sevgilerimle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder